Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | mevcut olan | available adj. | ||
I deeply regret that only limited funds are available for this initiative. Bu girişim için yalnızca sınırlı fonların mevcut olmasından derin üzüntü duyuyorum. More Sentences |
||||
General | ||||
General | mevcut olan | now adj. |